Perşembe, Şubat 23

Bana neler oluyor?....


Kafamı Bonjour'un kapısına geçirdiğimden beri bende bazı gariplikler var. Çocukluğum aklıma geliyor. Sürekli gerçek anlamda ilk rezil oluşumun hatırlıyorum.
İlkokuldayken cuma günleri bayrak töreni yapılırdı. İstiklal marşı okunduktan sonra bir öğrenci çıkar hazırladığı şiiri okurdu. Her hafta bir sınıf bu görevi üstlenirdi. O sınıftan bir öğrenci çalışıp şiir ezberlerdi.
Günlerden Cuma İstiklal Marşı okunacak, bayrak töreni başlamak üzereyken öğretmenimiz(normal çocukların aksine ilkokul öğretmenimi hiç sevmezdim) "Bu hafta sıra bizdeymiş ama ben size söylemeyi unuttum. Biriniz çıkıp İstiklal Marşı'nın ilk iki kıtasını okusun , Başak sen oku dedi"
Ve ben bütün okulun önüne çıktım, İstiklal marşı okunurken sürekli kafamda sözlerini tutmaya çalıştım çünkü o zamana kadar İstiklal Marşı benim için hep bir ezgi eşliğinde söylenmişti, hiç şiir olarak okunabilecek bir şey olduğunu düşünmemiştim.
İstiklal Marşı bittiğinde bende Korkma sönmez bu şafaklarda... diye başladım fakat gerisi hiçbir şekilde aklıma gelmedi. Ama orda susup unutmuş olmak da bana pek mantıklı gelmemiş olacak ki kendi İstiklal Marşımı yazdım. Ben uydurma sözlerle 2 kıta İstikla Marşını okurken
Bütün öğrenciler bana gülüyordu. Hatta bir ara bizim okulda öğretmen olan annnemle gözgöze geldim o bile gülüyordu. Bu olayı ne güzel kafamdan silmiştim. Kapıya dalınca tekrar aklıma geldi. Bakalım daha neler gelecek.
Eğer Burcu baklanın tarifini yazmıış olsaydı bugün de Burcu'nun marifetlerinden bir enginar fotosu ekleyecektim. Ama daha yazmamış. Bekliyoruz Burcuuu...
İşte garipleştiğimin göstergesi
Enginar fotosunu koymuşum
Burcu bakla tarifini eklemiş
Ve ben neler yazmışım
:))))


Evet yani koskoca bakla tarifini görmemişsin.
Artık ne yapsan yeridir sana kızamıyorum.
Şu dağ bisikleti olayının ayrıntılarını öğrendikten sonra sana çok daha anlayışlı davranmaya karar verdim Başakcım.

Biraz önce değişik bir makarna yaptım.
Sevgili eşim gelsin tabaklara koyalım foto çekelim diye bekliyorum.
O zamana kadar enginarın tarifini yazayım.

Bu enginarları annem geçen sene bizim için aldı ayıklandı, limonlu suda biraz haşladı. Buzdolabı poşetlerine koydu. Bize verdi ve aylardır buzlukta duruyorlardı. Ablam neden yapmıyorsun bende çok basit bir tarif var dedi. Gerçekten çok basitmiş.

Malzemeler:
4 adet temizlenmiş dondurulmuş enginar
2 adet limonun suyu
2 yemek kaşığı zeytinyağı
Yarım demet taze soğan
Tuz
Su

Yapılışı:
Enginarı, küçük küçük doğranmış taze soğanı düdüklü tencereye koydum. Üzerine tuz, limon suyu ve su karışımını döktüm. tencerede yaklaşık 15 dakika pişirdim. Piştikten sonra taze soğanları enginarların iç kısmına koyup, dereotuyla süsleyerek servis yaptım. Afiyet olsun...

Hiç yorum yok: