Haftasonu

Baştan yazayım bu da bir eziyet yazısıdır. Görsel ilgiyi çekmek için resim koyucam ama hepberaber yediklerimize dikkat ettiğimiz için tarifi koymıycam. Füsun marifetleri serisinde 3 numara.Tamamen uydurma benim ısrarlarım füs'un yaratıcılığı ile yapılmış bir kahveli çukulata soslu tavuk göğsü.Bunu da misafirler için yapmıştı.Daha yeni yazabiliyorum.
Füs bize ne zaman birileri gelse tavuk göğsü yapıyor. Artık ben bayıldım bu tavuk göğsü olayından en son lütfen artık şunu başka türlü yap dedim. O da içine kahve koymuş, üstüne çukulata eritip süslemiş. Tadı nasıldı derseniz. güzeldi ama ben çok az yedim. Hatırlayamıyorum.
Neyse bu resim tamamen göörsel etki için konuldu,konumuzla hiç alakası yok.asıl konumuz cumartesi gecesi Didem'le yaptıklarımız.
Cumartesi günü Didemle buluşup gezicektik ( Didem Burcu'ların geçen hafta Bozdağ'a gittiği, hani şu ilk evlilik yıl dönümlerini Burcu'larla kutlayan arkadaşımız) Neyse ben cumartesi Tuba'ya geç gittiğim için Didemle öğleden soonra gezemedim. Didem ben gelemiyorum diye aradım o da geç de olsa gel akşam bizde kalırsın dedi. Bende saat 5 e doğru gittim. Lev'le(eşi) ikisi pizza yapmıştı. İlk iş olarak fazla pizza yemesini engelledim. Kalan pizzaları Lev yemesine rağmen bana KAY'IN neden yurtdışına gittiği belli oldu dedi. Az yedirerek kaçırmışım KAY'ı. Neyse sonra LEV hobi odasına çekilip bizi yanlız bıraktı. Bizde önce kahve içtik sonra Karşıyaka çarşısında çıkıp biraz mağzalara baktık. bana yeşil bir bluz baktık.Bu haftasonu "Başak' a yeşil bir blüz bulalım çalışma grubu"na Didem de katıldı. Tabiki gene bulamadık. 2 ay önce çok beğendiğim yeşil küpeler aldım fakat uygun bir blüzüm olmadığı için takamıyorum. Sürekli Yeşil bir blüz bulamadığımdan yakındığım için herkes seferber oldu:)bana blüz arıyoruz.
Neyse bir kaç mağazaya baktıktan sonra eve döndük. LEV hobileriyle meşgul olduğu ve arka odada film izlemeyi planladığı için biz kendimize bi şarap açtık. Sonra Didem'in halasının hediye ettiği eski Pikapta eski 45 likleri dinledik. Şarkılar söyledik. Sonra gecenin ilerleyen saatlerinde iyice çakırkeyif olunca Oryantal kursunda öğrendiklerimizi evde çalışabilelim diye Yeşim'in hepimize hediye ettiği oryantal cd'sini koyup sürekli gülerek oynamaya başladık. Tabi LEV geldi müziğin sesini kıstırdı. Ama biz yarım saat kadar Asena gibi kıvırdık. Sonra LEV bize hadi yatın artık dediği için yattık. Sabah Didem'le erken kalkıp Burcu'y aradık. Kaanla ikisini kahvaltıya çağırdık. 45 dakika sonra geliriz dediler biz markete gidip gelene kadar onlar gelmişti bile. Kahvaltıyı beraber hazırladık. Tabi çay demlemeyi unutmuşuz. Masaya oturunca aklımıza geldi. Ben herkese bir simit aldırmıştım. Kaan'a yetmedi. Birsürü laf söyledi. Hatta o da Kayın yurtdışına gitmesinin sebebini benim bu az yedirmeye çalışma çabalarım olduğunu, kaçtığını söyledi. Sonra Burcu son zamanlarda yaşadığımız en büyük heyecanı yaşamamızı sağladı. Araba kullandı. Önce Bostanlı'ya gidip Burcu'ların evinden birşeyler aldık sonra Egesera'ya gidip Didem'lerin hatalı ürününü değiştirdik. sonra ben onlardan ayrıldım. Onlar beraberce Foça'ya gittiler. Ben Teyzeme gittim. Birsürü fotoğraf çektim bir fotoğraf makinam olmadığı için hepsi Didem'in makinasında. Bu fotoğrafların bana ulaşması bir yıl sürebilir. Bu yüzden ben herşeyi yazdım. Fotoğrafları gelirse onları da eklerim.